Casus-Paulo Coelho/Üzerine




''İşlediğim suçlardan sıyrılmayı becerdim ki bu suçların en büyüğü erkek egemenliğindeki bir dünyada özgür ve bağımsız bir kadın olmaktı.''



Yağmurlu ve soğuk bir bahar(!) gününde,Casus kitabı üzerine olan düşüncelerimi buraya yazmadığımı fark ettim. Yağmur camları döverken,rüzgar deli danalar gibi böğürürken gittim kitaplığımın başına. Casus kitabını tekrar elime aldım. Nedense Mata Hari'nin bu havayı sevmeyeceğini düşündüm. Sanki güneşli,neşeli havalardan daha çok hoşlanırmış gibi geldi.

Kitabı okuduğum süre boyunca Mata Mari'ye olan duygularım karmaşıktı. Nasıl anlatsam,birden ona ısınıyor sonra yine düşman kesiliyordum. Şimdi haftalar sonra aynı kitabı elime aldığımda,onun hiç istemeyeceği bir duyguya kapıldığımı fark ettim. Ben Mata Hari'ye acıyordum. Onun için üzülüyordum. Erkeklerin dünyasında dansıyla ve yaşam biçimiyle özgürleşmeye çalışan bir kadın. Sene 2017 ancak değişen hiç bir şey yok sevgili Mata Hari. Biz kadınlar,yine dünyanın dört bir yanında erkek egemenliğine baş kaldırmaya,özgürleşmeye çalışıyoruz! 
Tabii onun özgürlük için seçtiği yol tartışılır. Ancak şüphesiz ki döneminin en ilginç,en ilgi çekici kadınlarından biriydi.


Kitaba başlamadan önce,her ne kadar gerçek bir hikayeye dayansa da yazarın hayal gücü ile harmanlanmış bazı kurguların olduğunu da unutmamak gerek.

Çocuk yaşta uğradığı tecavüzün etkisi ile cinsellik ve aşkın bir arada olabileceğine asla inanmamış. Bu yüzden de erkekleri cinsellikle kendisine bağlamış,onları para kapısı olarak görmüş Mata Hari. Ne yazık ki şöhret de para da geçicidir. Yaşadığı hızlı hayat onu fiziki yönden de kötü etkilemiş. Zamanla popüleritesini kaybettikçe iş adamlarının,siyasilerin sevgilisi olarak sürdürmeye başlamış hayatını. Bu casusluk meselesine gelince,hakkında hiç bir delil olmadığı halde kurşuna dizilmiş bir kadın Mata Hari! Ben casus olduğuna nedense pek inanamadım. Olsa olsa şöhretini ve parasını kaybetmemek için sürdürdüğü bir oyundur diye düşündüm.


Kitap oldukça akıcı. Paulo Coelho'nun Simyacı kitabını okumuş olanlar,aynı akıcı üslubu Casus kitabında da bulacaklardır. 

Aslında,bir oturuşta bitecek bir kitap. Ancak bende yine çok bölündü. Hatta bir ara olayları karıştırdım,başa dönüp yeniden okumaya başladım.

Oldukça fazla reklamı yapılan,her yerde karşıma çıkan bir kitaptı Casus. Daha sonra kardeşim tarafından bana hediye edildi. Şimdi dönüp baktığımda,iyi ki de okumuşum. İyi ki çok satan kitaplar hakkındaki ön yargımı kırmışım diyorum.




'' Masum mu dedim? Belki de doğru sözcük bu değil. Canım gibi sevdiğim bu şehre ayak bastığımdan beri kendimi asla masum olarak görmedim. Devlet sırlarının peşindeki kişileri parmağımda oynatacağımı sandım; Almanların,Fransızların,İngilizlerin,İspanyolların bana karşı koyamayacaklarını zannettim,oysa onlar beni parmaklarında oynattılar. İşlediğim suçlardan sıyrılmayı becerdim ki bu suçların en büyüğü erkek egemenliğindeki dünyada özgür ve bağımsız bir kadın olmaktı. Elde ettiğim tek somut şey sosyete eğlencelerinin dedikodularından ibaretken casusluktan hüküm giydim. 

 Evet,bu dedikoduları ''sırlara'' dönüştürdüm çünkü para ve güç istiyordum. Oysa bugün beni suçlayan herkes,anlattıklarımın hiç de yeni bilgiler olmadığının farkındaydı. ''

...

'' Ne yazık ki o zamana kadar ismim çoktan unutulmuş olacak;ama ben zaten hatırlanmak için değil kendimi anlayabilmek için yazıyorum. Neden mi? Seneler boyunca istediği her şeyi elde edebilmiş bir kadın nasıl olur da böyle yoktan bir sebeple ölüme mahkum edilebilir? 

Şu anda geçmiş yaşantıma bakıyorum ve hafıza dediğimiz şeyin daima tersinden akan bir nehir olduğunu idrak ediyorum.

Hatıralar kaprislerle ve hala küçücük bir ayrıntısı ,anlamsız bir gürültüsüyle bize eziyet eden yaşanmışlıkların görüntüleriyle dolu. Pişen ekmeklerin kokusu hücreme kadar geliyor ve bana kafeden kafeye özgürce gezindiğim günleri hatırlatıyor; ölüm korkusundan da, içinde bulunduğum yalnızlıktan da daha fazla yıpratıyor beni.''



( Daha Önceki Kitap İncelemelerim İçin: Kitap Kokusu Köşesi )


Gece Saçlı Kız



Yorumlar