Bahar gelmiş! Kelebekler çıkmış her bir yana. Rengarenk çiçekler açmış bahçelerde. Çimen kokuları sarmış dört yanımı. Güneş nasıl güzel. Yakmıyor ama ısıtıyor. Nisan demek bahar demek değil miydi kardaşlar? Nasıl geldik bu günlere? Hani nerede nisan kuzuları? Ya o kelebekler,nereye saklandı? Yoksa ilkbaharı yaşamayacak mıyız diye düşünür oldum her sene bu vakitlerde. Her sene ilk bahar daha da kısalıyor. Birden sonbahara dönüyor hava. Bunlar bahar yağmurları mı? Bahar yağmuru acıtmaz ki insanın canını. İncecik bir ceketle çıkarsın dışarı,yağmurdan sonra canım toprak mis gibi kokar,güneş bulutların arasından çıkar. Bu bahar yağmuru değil. Bu yaşadığımız bahar değil! Neyse...Geldi yine içimdeki geveze. Ben krem anlatmaya gelmiştim,tuttum nerelere kadar gittim. Yağmurlu,soğuk bir gurbet gününden daha merhaba. İçeri gelin,çay ve elmalı kurabiye dağıtımımız birazdan başlayacaktır.