Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Paket/Sebastian Fitzek İncelemesi ve Biraz Malumat

Resim
Nereden başlasam eksik, nasıl anlatsam yarım kalacak. Ben hiç böyle lal olmamıştım. Kelimelerim kaçtı, saklandı bir yerlere. Şimdi görüntüler buğulu, gözyaşlarımdan olsa gerek. Şimdi, hayat hiç olmadığı kadar karanlık. Bu belki de beni dünyada en yalnız bırakan yara oldu. Bu en derin yara. Ben babamdan sonra, kontrol manyağı olmuştum. Annemden sonra ise bir korkak.  Uykusuz gecelerimin karanlık düşüncelerini yaşıyorum şimdi.  Aslında, blog yazmak konusunu hiç düşünmemiştim. Yani özel bir çaba harcamamıştım bunun için. Daha önceden hazırladığım yazıları yayınlıyordum son üç haftadır. Ancak fark ettim ki beni yazmak iyileştirecek. Sonradan anımsadım, Esintiler ve Anlar'ı yayına soktuğum zamanlarda babamın acısı çok tazeydi. Anladım ki beni okumak, anladım ki beni yazmak iyileştirecek. Ya da ben iyi geleceğini düşünüyorum. Bilmem. Belki birden yazmayı keser, kendi karanlığıma dönerim. Belki de aralıksız okuduğum kitaplar hakkında buraya yazmaya devam ederim.  Ben hangi memle

Mürebbiye/Stefan Zweig Üzerine

Resim
Efendim, Mürebbiye dışında kitapta Yaz Novellası, Geç Ödenen Borç, Kadın ve Yeryüzü isimli novellalar da bulunuyor.  Konu Zweig olunca, kitaplar kısa olduğundan dolayı bazen aşağılamalara tanık oluyorum. Eğer, hızlıca okunan ''çerez'' kitap arıyorsanız, okumanız gereken kişi Stefan Zweig değil. Türkiye'de son yıllarda, çok satanlar listesinde başı çeken kitapların yazarı Zweig, duyguları anlatmakta usta bir kalem. Ayrıca betimlemeleri de enfes. Yazdığı hikayelerin her birinde, duygular öyle ustaca kaleme alınmış ki şaşırmamak elde değil.  İnsanlar, genellikle fiyatları uygun kitaplar olduğu için online alışverişlerinde sepetlerini tamamlayıcı unsur olarak Zweig kitapları ile dolduruyorlar. Belli fiyatın üzerinde kargo ödemesi olmadığı için, uygun fiyatları ile Zweig kitapları bu iş noktada biçilmiş kaftan oluyor. Eğer, düşünecek yeterli zamanınız yoksa bir Zweig kitabına başlamanızı tavsiye etmem. O enfes betimlemeleri ve derin,yoğun duyguları sindirmek, bu

Kömür Karası Şiirler/Çamaşır İpi Cinayetleri

bak  kurusun diye bırkılmış şu mavi beyaz naylon  torba gibi yüreğim. ıslak  yalnız birileri tutmuş kulağından ipe asmış. gözyaşları çamaşır sularına karışırdı kadınların sonra güzelce sıkıp acılarını kar beyazı çamaşırlarıyla çamaşır iplerine asarlardı. inci gibi dolma dizerlerdi, evlerini pırıl pırıl yaparlardı. bak kurusun diye bırakılmış şu kar beyazı çamaşırlar mavi yeşil çamaşır ipleri ucunda sallanır çamaşır yerine yorgun kadınların bedenleri. ellerinde çamaşır suyunun kokusu hala yüzlerinde ev işini bitirmenin verdiği huzurla sallanır bir bayrak gibi her kadın yeniden yeniden ve yeniden her gün çamaşırlar arasında asar yorgunluğunu yalnızlığını kederlerini mavi beyaz yeşil naylon iplerin üstüne mavi beyaz yeşil kırmızı mandallarıyla. Gece Saçlı Kız

Kömür Karası Şiirler

kurşunlara geleyim istiyorum bu gökyüzü hapisanesinde pencerenin. parçalanayım, parçalara ayrılayım her bir parçamı japonla yapıştırayım. yalnızlığımın elleri var benim oysa özgürlüğümün elleri olmalıydı. güneş parlamalıydı aslında bu soba bacasından kapkara dumanla birlikte anılarım fışkırmamalıydı. kimsenin kimseye sabrı yok benim içimdeki saat kırıldı. akrebim ve yelkovanım yok artık sadece kalbimin tiktakları kaldı. üç insan bir kedi bir moloz arabası işte benim penceremin bugünkü manzarası. ne bir eksik ne bir fazlası. Gece Saçlı Kız

Korku/Stefan Zweig Üzerine

Resim
Zweig'ın burjuva dünyasına eleştirileri sürüyor. Korku'da evli ve çocuklu bir kadının, korunaklı hayatından ve burjuva yaşam tarzından sıkılıp kocasını aldatmaya yöneldiğini görüyoruz. Kadın, herşeyden sıkılmış ve macera arıyordur. Karşısına çıkan genç piyanist ile gizli bir ilişki yürütmeye başlar. Dönemin koşullarında oldukça zor olan bu ilişki normal seyrinde giderken, hayatlarına giren piyanistin eski sevgilisi ile işler karışır. Kadını tehdit edip para koparmaya çalışan eski sevgili, zamanla kadının korkulu rüyası haline gelecektir.  Şantajların dozu gün geçtikçe artarken, kadın ne yapacağını bilemez bir duruma düşer. Tüm yeryüzünü ölü ve boşalmış hissediyordu, sadece kendi donup kalmış bedeninin içinde yüreği göğsünü çatlatacak gibi atıyor ve her atış canını acıtıyordu. Sahip olduğu olanakların elinden gideceğini düşünmek onu delirtecek gibi olur. Pişmanlık ve korku geceleriyle günlerini birbirine karıştırır. Kocası ile konuşmayı defalarda aklından geçirir ancak,

Yakıcı Sır/Stefan Zweig Üzerine

Resim
Bu yılın son günlerinde, Stefan Zweig üzerine yazmak istedim. Fark ettim ki elimde fazlaca Zweig kitapları birikmiş. Üç kitabı arka arkaya bitirdim ve Yakıcı Sır ile Zweig serimize başlamak istedim. Daha önceki Stefan Zweig konulu yazılarıma ulaşmak isterseniz:  Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat ,  Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ,  Bir Çöküşün Öyküsü . Yıl sonunda bu kadar fazla Zweig okuduysam, yeni Zweig kitaplarını hak ettim demektir! Listeme, bir sürü Zweig kitabı ekledim bile!  Bir sürü yayın evi Zweig kitapları basıyor son dönemde. Ben çevirilerinden memnun olduğum için Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın bastığı kitapları tercih ediyorum. Yayın evleri konusunda biraz tutucuyum, kabul! Efendiim, kitabımız Avusturya Alplerinde geçiyor. Tatil için gittiği gönül maceraları arayan baron, fazlaca uğraşmadan aradığını bulur. Aslında öyle çok yakışıklı filan olmasa da kendine göre bir karizması vardır. Flört etmek istediği kadına yakınlaşmak için, kadının on iki ya