Güneş kurtaracak bizi dostlar, Derinimizde kalmayacak buruk anılar. Bahar dalları yeşerecek, Hiç bilmediğimiz bir şarkıyı mırıldanacağız kırlarda.... Gece Saçlı Kız
Güneş biraz yüzünü göstermişse, susturabilmişsem içimdeki canavarı ılık bir rüzgar dalgalandırıyorsa saçlarımı, karnım tok, sırtım ısınıyor güneşle tamam işte! Gece Saçlı Kız
Şehirler arası tren yolculuğu yapıyorum.Bavullardan dolayı kapı girişinde bir yere konuçlanmışım.Sıkıntılıyım,üstüne üstlük bir de kırıklık var üzerimde.Yok ben zaten kırığım.Bu farklı.Bu grip kırıklığı! Otu boku gıcıklık köşesine yazan ben nereden bilecektim gıcıklık köşesinin kahramanı olacağımı!Genç idim.Tecrübesiz idim. İçimdeki öksürük pınarı çağlıyor,çağlıyor,çağlıyordu!
Gelir dikilir karşıma. maviler kararır, o vakit güneş yerini karanlığa bırakır. Ah vicdansız, ah şerefsiz! Gelir dikilir karşıma, sevdiklerimin baş ucundan el sallar bana... Sesim çıkmaz, ağlayamam. Kalbim yoktur,kanayamam... Gece Saçlı Kız
Sis çöktü mü kalkmak bilmiyor, bu yük bana ağır geliyor. Kaç mevsim geçti,inan saymadım. Soranlar oldu,söylemedim İyiyim dedim. Artık sormuyorlar gerçi, Geçti sanıyorlar, beni kalpsiz biliyorlar. Öyle olsun. Kalbim yok ki zaten benim. Gitti...Gitti... Gece Saçlı Kız
Sen gittiğinden beri ben hala son gördüğün,bildiğin gibi... Takvimler yalan söyler, sanki dün gibi sanki yüzyıllar geçmiş ben durmuşum. Öylece durmuşum... hani hep derdin ya,öyle işte tıpkı o hava alanında beni kucağına aldığındaki gibi. Öylesine küçük, savunmasız,yalnız. Kızıyorsun her geldiğimde mezarına,biliyorum. Ağladığımı gördükçe,hüzünleniyorsun. Seni çok özlüyorum baba.. Beni görüyor musun? Gece Saçlı Kız
Kadınlar küfür eder mi?Döndük dolaştık yine aynı konuya geldik!E,buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına!Tıklayıverin aşağıya!Anlatalım meramımızı bir kez daha!