Ruh Kırıcı/ Sebastian Fitzek
Evet, takıntılı bir biçimde Fitzek kitaplarını okuyorum bu aralar. Dilimize çevrilmiş kitapları arasında okumadığım Kıymık, Terapi, Yolcu 23 ve Göz Koleksiyoncusu kaldı. Henüz elime ulaşmayan (ancak bu yazıyı yayınladığım zaman elime ulaşmış olacağını düşündüğüm) yeni kitap siparişlerim arasında Göz Koleksiyoncusu var. Hayatımın bu döneminde, kafamı dağıtmaya, başka dünyalara gitmeye o kadar çok ihtiyacım var ki. Ve Fitzek, bana o dünyaların kapılarını ardına kadar açıyor. Her şeyi unutup, yarattığı dünyanın içine giriveriyorum. Üzerimde görünmezlik pelerinim, olanı biteni izliyor, yorumluyor, heyecanlanıyorum. Ruh Kırıcı'ya gece başlayıp, ertesi gün öğleninde bitirdim. (İşte burada kızmakta haklı dostlarım! Ne yapayım, suç Fitzek'te bende değil ki!) Üç genç kadın arkalarında hiçbir iz bırakmadan kaçırıldı. ''Ruh Kırıcı'' adıyla anılan psikopatın elinde geçirdikleri bir hafta üçünün de ruhunu öldürmeye yetti. Efendim, oldukça lüks bir psikiyatri kliniğ...