Kayıtlar

Ekim, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kızıl Kahkaha/Leonid Andreyev Üzerine

Resim
  Vebadan ve onun korkunçluklarından da kötü bu. Vebadan saklanacak bir yer bulmak, bazı önlemler almak mümkündü hiç değilse, ama ne mesafe, ne de engel tanıyan ve her yere sızabilen düşünceden nasıl saklanabilir insan?  Kapak tasarımı ile oldukça dikkat çeken kızıl kahkaha, ilk defa okuduğum yazar Leonid Andreyev'e ait. İş Bankası Modern Klasikler Dizisi'nden en beğendiğim kitaplardan biri oldu. Aslında kitabı tam da nisan ayında okumuş, korona yüzünden delirmek üzere olduğumuz o ilk zamanlarda oldukça etkilenmiştim. Gündüzleri karşı koyabiliyorum, ama geceleri herkes gibi ben de rüyalarımın esiri oluyorum ve rüyalarım dehşet ve cinnetle dolu.  Efendim, burada bu salgın hakkında sıkça yazmasam da, korona gerçeği hayatımızın tam ortasında duruyor. Ona rağmen, onunla birlikte yaşıyoruz. Şimdilerde, koronanın yeni merkez üssü olarak Avrupa gösteriliyor. Sayılar rekor seviyede artarken, sokağa çıkmayı daha da azalttık. Yazın maskelerimiz ağazımızda, en azından haftada iki mağaza b

Şeytan ve Genç Kadın/ Paulo Coelho Üzerine

Resim
''Başka bir deyişle, İyi ile Kötü'nün yüzü aynıdır. Her şey, insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır.'' Sessiz, sakin ve gözlerden uzak bir dağ köyünde geçiyor hikayemiz. Köyün otelinde çalışan genç ve güzel kadın, yaşıtları gibi o küçük yerden kaçıp gitmeyi başaramamıştır. Otele gelen turistlerle birlikte olur, onların yaşantılarına bir şekilde dahil olmaya çalışır. Ama sonunda hep geride, o küçük dağ köyünde kalan o olur.  Bir gün otele gelen yabancı, köydeki herkesin hayatına dokunacak, onları derinden sarsacaktır. Yabancı, köylünün ortaklaşa bir karar vermesini ister. Eğer içlerinden birini öldürürlerse, on külçe altın onların olacaktır. Böylece bu dünyadan kopuk, kendi halinde yaşayan köyde bir cehennem ateşi yanar. İnsanlar, komşularını kırk yıllık dostlarını öldürmeyi düşünebilirler mi? Yaşam, ölüm, adalet ve dürüstlük sınavlarından geçebilecekler mi?  Kim bir başkasının ölümüne karar verebilir ki? On külçe altın gibi ortak bir menfaat için, köylü içler

Çalıkuşu/Reşat Nuri Güntekin Üzerine

Resim
 Sonbahar geldi çattı işte. Tüm solgunluğuyla, karanlığıyla karşımda taş gibi soğuk duruyor. Hiç bir şarkıyı sonuna kadar dinleyemiyor, seslere tahammül edemiyorum. İnsanlardan gözlerimi kaçırıyor, kuytulara çekiliyorum. Her sonbaharda biraz daha, biraz daha eksiliyorum. Reşat Nuri Güntekin'in  Acımak  ve  Yaprak Dökümü 'nü daha kısa bir zaman önce burada yazmıştım. Şimdi yorumlamak sırası Çalıkuşu'na geldi. Neden bilmem, Çalıkuşu aklımda çok daha farklı kalmış. Daha romantik, daha pembe. Oysa Çalıkuşu, Feride'nin çilesini anlatırmış.  Reşat Nuri Güntekin'in en bilinen eseri sanıyorum Çalıkuşu'dur. Zavallı Feride, henüz çok küçükken annesini kaybeder. Asker olan babası ile şehir şehir gezerler. En sonunda, büyümekte olan kızını bir tabur askerle birlikte dolaştıramayacağına kanaat getiren babası, babaannesinin de ölümünden sonra kızını İstanbul'da bir Fransız yatılı okuluna yazdırır. Yaz tatillerinde Besime teyzesinin köşküne gelen Feride, kuzeni Kamran'