Ahitler/Margaret Atwood Üzerine
''Her kadın bebek ister'' demişti Estee Teyze. ''Teyze veya Martha olmayan her kadın ister.'' Vidala Teyze ise şöyle demişti; ''Eğer bir Teyze veya Martha değilseniz, bebek doğurmaktan başka ne faydanız olabilir şu ölümlü dünyada?''
Gilead'a tekrar hoşgeldiniz. Eğer Damızlık Kızın Öyküsü'nü okuduysanız, ve bazı soru işaretleri, bitmemiş hikayeler kaldıysa kafanızda, kemerlerinizi sıkıca bağlayın. Sayfalar su gibi akacak, zaman iki katı hıza çıkacak. Damarlarınızdaki kan hızlanırken, gözleriniz ağrımaya başlamış ve artık cümleleri çift görüyorken kitabın ve tabii hikayenin sonuna gelmiş olduğunuzu anlayacaksınız. Sakın üzülmeyin, kitabın tanıtım metninde de dediği gibi: ''Damızlık kızın öyküsü devam ediyor. Henüz bitmedi. Ama bu bir başlangıç.''
''Kadınlara eşitlik sözü vermek en başından bir zalimlikti.'' dedi Judd, ''zira doğaları gereği, kadınlar bu eşitliğe asla sahip olamazlar. Şimdiden onların beklntilerini düşürmek için çalışmalara başladık, merhametli yaklaşımımızın bir göstergesi olarak.''
Damızlık Kızın Öyküsü ile ilgili yazımı okumak isterseniz buradan buyurun.
''Kollarımız ve saçlarımız örtülü olurdu. Beş yaşına gelinceye kadar dizlerimizde biten etekler giyerdik, o yaştan sonra ise ayak bileklerimizden sadece beş santim yukarısına kadar izin vardı, çünkü erkekler tahrik olabiirdi. Onların bu korkunç dürtülerine bizim set çekmemiz gerekirdi.''
Damızlık Kız'da en çok sinirimi bozan kurum Teyzeler'di. Nasıl oluyor da kadınlar bunu kadınlara yapabiliyordu? Teyzeler, nasıl oluyor da bu rejimin erkeklerine boyun eğip, onların verdiği güçle kadınları bu cehennemde yaşamaya zorluyor, işkence ediyorlardı? Ayrıca en çok merak ettiğim konulardan biri de annelerinden zorla koparılan çocuklara ne olduğuydu, özellikle kız çocuklarına tabii.
''Yetişkin bir kadının bedeni kocaman bir bubi tuzağı idi, benim anladığıma göre, tuzaklı bir bomba yani. Bir delik varsa, biri oraya bir şey sokacak, sonra o delikten bir şey çıkacaktı. Bu her türlü delik için geçerliydi: duvarda bir delik, dağda bir delik, yerde bir delik. ''
''Bizi hayvanlaştırmaya çalışıyorlardı, kafese tıkılmış hayvanlar gibiydik; hayvan doğamıza geri dönmüştük. Burnumuzu yere sürtüyorlardı. Kendimizi insandan aşağıda hissetmemizi istiyorlardı.''
Sakin olun, kitapta aklınızdaki tüm soruların cevabını alacaksınız. Şimdi, bu satırlardan sonrası kitapla ilgili ip uçları içerdiği için uyarıyorum, eğer bu okuma zevkinizi zedeleyecekse lütfen kalan satırları okumayın!
''İnsan beyninin, başka insanların yokluğunda ne kadar kısa sürede adeta hamurlaşabileceğini tahmin edemezsiniz. Bir insan tek başınayken tam insan olamıyor, çünkü başkalarıyla ilişkimiz sayesinde varlığımızı sürdürüyoruz. Ben tek insandım burada ve ''hiç'' insan olma tehlikesi içine girmiştim.''
!Dikkat, Kitapla İlgili Spoiler İçerir!
Sanıyorum, herkesin en nefret ettiği Lydia Teyze olsa gerek. Çünkü o Teyzeler'in baş yöneticisi ve rejimin kadınlar kısmını yöneten, kadınların üzerine iniveren demir yumruğun sahibi.
''Demek ki bir insan, başkaları hiç fark etmeden, en küçük bir ses bile duymadan yok olabiliyordu. Ama benim gidişim sessiz olmayacaktı.''
Kumandan kızlarının ya da nüfuslu ailelerin kızlarının giysi rengi ise pembe, beyaz ve erik kırmızısı. Ahitler'de çürümeye mahkum bu gibi rejimlerin, nasıl içten içe yıkıldığını görüyoruz.
Kız çocuklarının aldığı eğitime de yakından şahit oluyoruz bu kitapta. Damızlık Kızın Öyküsü'nde Damızlık Kızların eğitim(!)lerine yoğunlaşmıştık.
Hikaye başlangıçta iki farklı koldan ilerliyor. Bir kaç sayfa kafa karışıklığına sebep olsa da, sonrasında durumu toparlıyorsunuz. Ayrıca, ilk kitapta kaçan Damızlık Kız'dan da haberler alıyoruz Ahitler'de.
''Kadınların tek suçu bir hukuk diplomasına ve dölyatağına sahip olmaktı. Ölümcül bir kombinasyon!''
Tıpkı Damızlık Kızın Öyküsü'nde olduğu gibi; dehşet verici ancak bu sefer yüreklere biraz su serpen yanları da var. Heyecanın bir an bile düşmediği bir kitaptı, ben iki buçuk günde bitirdim. Eminim, daha kısa sürede de bitirilebilir, siz benim yaşıma verin!
Gece Saçlı Kız
Yorumlar
Yorum Gönder