Karanlık gündüzleri Sonra ağrıyan kalbi Bir dost yüzüne hasret geçen seneleri. Bir gurbet memlekette kimsesizliği. El olmayı El yordamıyla öğrenmeyi. Gel de dinle! Nefessiz gündüzleri ağlayarak geçen geceleri. Üç gün patates, iki gün makarna yemeği! Sabahın karanlığıyla gecenin şerrini. Bir yorganın altında iki nefes titreşmeyi. Uzaklığı sonra, insanın derisine işleyen soğuk, gri, metalsi yabancılığı, yalnızlığı. Sabah ayazlarında uyanmayı, bir gurbet memleketinde bilmediğin sokakları adımlamayı. Ölüm çaresizliğinde o gri boşluğa yuvarlanmayı. Grinin her tonunda tek bir ışığa, tek bir aydınlığa, tek bir sayfalık kitaba, tek bir sese tek bir umuda hasret kalmayı. Ve aramayı umudu kitabı anayı babayı kardeşi... Bir un sessizliğinde döküldüm dudaklarımdan yere Bir şiir mavisinde, deniz dinginliğinde. Ben anlatabilirim kalabalıkları, sokakları, tanıdık yüzlerdeki acımasızlığı. Ben anlatabilirim, dünyad...