Salgın/Ling Ma Üzerine

''Salgının ciddiyeti hangi haber kaynağının takip edildiğine göre değişiyordu. Bazıları hastalığın katlanarak arttığını, diğerleri kontrol altında yavaşça yayıldığını söylüyordu. Shen Humması ya Batı Nil virüsünden etkili değildi ya da Kara Veba şiddetindeydi.''

Salgın, tanıtımı çok iyi dönen kitaplardan biri. Korona virüsü tahmin eden kitap diye diye, şişirip merak uyandırdılar. Aslında okuduğum alıntılara ve bazı tanıtım yazılarına güvenmemem gerektiğini biliyordum. Kitabı boklamak değil niyetim, ancak ben ortada çok zekice yazılmış, çağımızı bir ayna gibi kendimize geri yansıtan bir kitap göremiyorum. Açıkçası, kitabı sipariş ederken de aklımda bazı sorular vardı. Kararsızdım, e-kitap olarak alamayınca da sipariş etmek durumunda kaldım.

''Anılar, anıları çağırıyor. Shen Humması da bir hatırlama hastalığı; hummalılar anıları içinde sonsuz döngüye tutuluyor.''

Ana karakterimiz Candace Chen'in anıları etrafında dönen bir hikaye. Shen Humması adı verilen bir virüs sebebi ile New York gittikçe ıssızlaşmaktadır. Bu virüs, sporlar ile havadan insanlara bulaşıyor ve insanların ölümüne sebep oluyor. İnsanlar, günlük yaptıkları şeyleri sürekli tekrar ediyor, kendi döngülerini tekrarlıyor, ölene kadar bu haraketleri yapıp duruyorlar. 

Anne babasının ölümünden sonra, kendisini işine vererek hayata tutunan Candace, son günlere kadar şehirde kalmayı tercih eder. Yanına gidebileceği kimsesi yoktur, akrabaları ile arasında kültür-dil-yaşam farkı vardır. O da internetin olduğu son ana kadar New York'u fotoğraflamaya, kalan bir avuç insanla bu fotoğrafları paylaşmaya başlar. 

Geçmiş hayatından bolca kesitler gördüğümüz karakterimizin neden bu hastalığa yakalanmadığını (daha önce okuduğumuz yüzlerce kitap, izlediğimiz yüzlerce filmde olduğu gibi) bilemeyiz. Bir de hamile olduğunu fark etmesin mi? Bak sen şu işe, dünyanın sonunda bir bebek ha?! Hiç aklıma gelmemişti doğrusu! Ne zekice bir kurgu!

Elinde salgın konusu anlatılmayı beklerken, yazarımız sayfalarca ama sayfalarca ana karakterin mesleğinden bahsediyor. Yetmiyor mesleği ile ilgili bizim bilmek istemeyeceğimiz sayfalarca bilgi veriyor. Yetmiyor, anlatıyor, anlatıyor, bitmiyor!

Ne salgın temasına gelebiliyoruz, ne New York'u kasıp kavuran hastalığa. Ana karakterin ailesinin gereksiz ayrıntılarını öğreniyor, iş hayatında yaşadığı gereksiz anıları okuyor, ailesinin göçmen olmasından ve yaşanan sıkıntılardan bahsediyor ( ki bu satırlar beni sıkmadı açıkçası.) ama bir türlü sebebi ziyaretimize gelemiyoruz.

Bir sıkıcı kısa ilişkisinden, bir sıkıcı-gereksiz-hamile kaldığı ilgisiz ilişkisinden dem vuruyor. Sonra hoop yine meslek ayrıntılarına boğuluyoruz.

Açıkçası salgın teması toplasanız 40-50 sayfada ancak işleniyor. Bölük pörçük, başta, sonda ve ortada. Kafalarda soru işareti bırakarak, gereksizce bitiveriyor kitap. 

 

''Son'un başladığını fark etmezsin bile. Sıradanmış gibidir.''

Tanıtımlarda ve alıntlarda kullanılan bir kaç havalı cümle, kısır bir anlatım tarzı ve kapanış. 

Gece Saçlı Kız