Pan'ın Labirenti/Guillermo del Toro, Cornelia Funke Üzerine
Yıllar önce, Pan'ın Labirenti filminin kitap olarak yazılacağını okumuştum bir yerlerde. Açıkçası çok sevinmekle birlikte, kim bilir dilimize ne zaman çevrilir diye üzülüp, konuyu kendi içimde rafa kaldırmıştım. Ta ki, geçtiğimiz günlerde kitabın dilimize kazandırıldığını görene dek. Fiyatı pahalı olan kitapları genellikle Türkiye'den alırım ancak bu sefer dayanamadım. Hem doğum günümde hovardalık yapmayacaktım da ne zaman yapacaktım ki?!
Kitaplığımda, bir rafı bilimkurgu, fantastik kitaplarına ayırmaya karar verdim. O rafın en başında yer alıyor Pan'ın Labirenti. Bu kategorideki tüm kitaplarımı topladım ve bir rafın asla ama asla yeterli gelmeyeceğine kanaat getirdim. Kitaba her zaman yer bulunur, sıkıntı yok!
Kitap geldiğinde hem heyecanla okumak istiyor hem de elimi süremiyordum. O sırada okuduğum başka kitaplar olduğu için bekletme kararı aldım. Ve tavuk götü yine tövbe tutmadı! Bir gece ansızın kendimi Pan'ın Labirenti'nde , Ofelia'yı takip ederken buluverdim. 2006 yılında yayınlanan film, keşke sinemada izleseydim diye üzülmekten kendimi alamadığım filmlerden biri. Ah, hele o müziği! Sözsüz, dilsiz bir ninni. Yalnıca acının, saf acının mırıltılarda, ninnilerde kendine ses bulmuş hali. Filmin son sahnesi ile birlikte, zaten gözlerinizden akan yaşı tutamadığınızı fark edeceksiniz.
Ben, önce filmi izlemiştim. Film, en sevdiğim filmler arasındaydı zaten. Kitabı da geldi, tadından yenmez artık! Daha önce kitaptan filme yapılan uyarlamalara alışıktım. Ancak filmden kitaba uyarlamayı ben ilk defa okudum. Çok da keyif aldım.
''Bu kitap kalbi zayıf ya da ruhu kırılgan olanlara uygun değildir. Peri masallarına ya da iyiliğin gücüne inanmayanlara da. Bu kitap sadece, kötülüğün her türlü suretinin doğrudan gözlerinin içine bakabilen, senin gibi cesur ve korkusuz ruhlar içindir.'' Diyor tanıtım metninde. Ah, Ofelia! Bu kirli dünya, temiz kalpliler için bir cehennem. Hayal kuranlar için bir cehennem.
Filmle ilgili, zaten yazılmış çok iyi inceleme yazıları var. Kitaba başlamadan önce biraz onları da okudum. Kitap bitmesin, peri masalı gerçek olsun istedim.
Ah, büyümek insanın tüm inançlarını yok ediyor. Gözüne bir perde indiriyor. Ofelia, o peri masalındaki prenses olmanı öyle çok istedim ki! Ama yaşlanmışlığım engel oldu buna. Bu dünyanın kirine pisine bulanmış beynim kabullenemedi...
Kitabın sonu, ancak sizin peri masallarına olan inancınıza göre şekilleniyor. Sanırım benim anladığım sondan daha fazla bahsedip de günümüzü karartmaya gerek yok.
İkininci dünya savaşının gölgesinde, erkeklik, kadınlık, annelik, hayal, çocukluk, vatan, savaş, mücadele, yer altı krallıkları ve peri masallarının izinden giden Pan'ın Labirenti, hüzünlü karanlık bir hikaye.
Eğer karanlığın tam gözünün içine bakmaktan çekinmiyorsanız, kesinlikle okumanız gereken bir kitap... Tabii unutmamak gereken şu ki, eğer karanlığın gözlerine bakarsanız, o da dönüp size bakacaktır.
( Not: Epsilon tarafından basılan kitap ciltli. Ve oldukça pahalı. Dış kapak tasarımı güzel olmakla birlikte, yurt dışındaki versiyonları gibi kalın iç kapakta Pan'ın resmini de görmeyi isterdim. Ayrıca, kullanılan kağıt, bu güne kadar gördüğüm en kötü kağıtlarda ilk üçe oynar. Gazete kağıdından hallice, bilemiyorum yurt dışı versiyonlarında da bu kağıt mı kullanıldı. Kimin aklına gelmişse, keşke gelmeseymiş! )
Gece Saçlı Kız
Yorumlar
Yorum Gönder