Auschwitz Dövmecisi/ Heather Morris Üzerine


Auschwitz Dövmecisi, yeni çıkan kitapları incelediğim bir gün karşıma çıktığında, hemen ismini kenara yazdığım bir kitap oldu. Tanıtım yazısını okuduktan sonra da ilk kitap siparişimde listemde o da vardı.

Kitapta anlatılanlar, Lale Sokolov'un gerçek yaşam öyküsünden yola çıkılarak yazılmış. Auschwitz cehennemi ile ilgili bugüne dek bir sürü kitap okudum. Yazar ve Lale Sokolov'un kısa da olsa bazı görüntüleri Youtube'ta bulunuyor. Ayrıca kitabın tanıtım gezilerinde çekilmiş bir kaç video da mevcut. Öncelikle bir senaryo olarak hazırlanan metin, sonradan kitaba dönüştürülmüş.

Yaşam öyküsü olduğundan, kitabın son sayfalarında hikayenin karhamanlarının fotoğraflarını da bulacaksınız. 

Lale'nin işi fazla uzun sürüyordu. Erkeklerin kollarına dövme yapmak da kötüydü ama genç kızların vücutlarını lekelemek dehşet vericiydi.

Tabii, gerçek yaşam öykülerinden yola çıkılarak anlatılan her kitap gibi bu kitap da insanın içine işliyor. Her bir satırı okurken, biliyorsunuz ki bu yazılanlarda eksik var ama fazlası yok. Bu vahşet, ne yazık ki yaşandı. Bu insanlar, insanlık tarihinin en büyük katliamında can verdiler. Evlerinden, sevdiklerinden uzakta, ölüme mahkum edildiler. Bir keresinde, şimdilerde utanç müzesi olan toplama kamplarından birini dolaşmıştım. Orada yaşadığım duyguların tarifi yok. Orada insanlığın en karanlık zihinlerinden biri olan, faşist bir diktatörün nelere gücünün yetebileceğini gördüm. Belgeseller izledim, fırınları gördüm. Bu insanlar gaz odalarında öldürülüp, fırınlarda yakıldılar. Bunu onlara yapanlar da insandı. Kimsenin, ama kimsenin acıması yoktu. Bu insanların mallarına vahşice el konuldu. Ölene kadar çalıştırıldılar, üzerlerinde deneyler yapıldı, açlıkla, işkenceyle mücadele ettiler. O gün, orada anladım ki insanlık dediğimiz şey vahşi bir yaratık. Bu yaratıktı felsefeden, edebiyattan bahseden. Bu yaratıktı bilimi keşfeden, dünyayı yeniden düzenleyen. Yine bu yaratıktı işte herşeyi bir kalemde vahşice siliveren. 

Auschwitz cehenneminde, filizlenen bir aşk öyküsü bu. Esirlerin içinden seçilen Lale'in görevi yine esirlerin kollarına dövme yapmaktır. Kendisi gibi esir olan Gita'yı gördüğü anda vurulur.
Her satırda, ağzımda acı bir tat belirdi. Boğazımda, ağlamadan önce gelip oturuveren o yumru ile bitirdim kitabı. 

Şimdi, olayların kahramanı Lale tarafından anlatılan bu öykü, Heater Morris tarafından kaleme alınmış. Açıkçası, bu tarz anlatımlarda bazen dil yavanlaşabiliyor. Kitap hızlı okunuyor, ama dili bazen fazla yavan. Ancak konusu ile sizi sarıp sarmalayacak. Bu katliamdan yıllar yıllar sonra doğmuş olsanız bile, anlatılanların gerçek olduğunu bilmek insana utanç veriyor.

Pegasus yayınları tarafından ilk baskısı Nisan 2019 tarihinde yapılmış. Tam 320 sayfa. (Yazarın kitap sonundaki notları ve fotoğraflar dahil.)

Evet, Lale bu cehennemden çıkmış. Yıllar sonra olanları Heather Morris'e anlatmış. Bunu biliyor olarak kitabı okumaya başlamış olmama rağmen, onun karşılaştığı her tehlikede korkup, her umut kırıntısında ben de umutlandım.

Bir çırpıda bitecek, ama kalbinizde derin izler bırakacak bir kitap Auschwitz dövmecisi. Hikayesi ile, aşkın her zaman bir yolunu bulacağının kanıtı niteliğinde...

Gece Saçlı Kız

Yorumlar